Nov 142010
 

Geçen hafta Ahmet Davutoğlu Brüksel’deki temasları sırasında Türkiye’deki tüm internet kullanıcılarını umutlandıran bir sözleşmeye imza attı. Böylece Türkiye de yıllardır imzalamakta direndiği Sanal Suçlar Sözleşmesine dahil olmuş oldu.


Sanal suçlar sözleşmesini imzalayan ülkeler İnternet kullanımını kısıtlayan yasalarını bu sözleşmeye göre uyarlıyor ve internet sansürleme hadisesinde küresel suçlar göz önüne alınmaya başlanıyor. Şu anda Türkiye’deki internet sansürleme işini Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tek başına ve başına buyruk bir şekilde yapıyor. Türkiye’deki yasalarca tanımlanmış olan katalog suçlara neler dahilse kafasına göre siteleri tespit edip erişim engeli getirebiliyor. Bu katalog suçlar şu şekilde:

1- İntihara Yönlendirme
2- Çocukların Cinsel İstismarı
3- Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanılmasını Kolaylaştırma
4- Sağlık için Tehlikeli Madde Temini
5- Müstehcenlik,
6- Fuhuş
7- Kumar Oynanması için Yer ve İmkân Sağlama,
8- Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar

Fakat eğer ki Türkiye Cumhuriyeti yasalarını imzalamış olduğu Sanal Suçlar Sözleşmesini ihlal etmeyip değiştirecek olursa bu katalog suçlar sadece aşağıdaki gibi olacak:

Telif hakları, Bilgisayar üzerinden dolandırıcılık, Çocuk pornografisi ve Ağ güvenliğinin ihlal edilmesi.

Sizin de gördüğünüz gibi Müstehcenlik, Atatürk Aleyhine işlenen suçlar ve kumar gibi faktörlerin bu sözleşme nedeniyle katalog suç olmaktan çıkartılması gündemde. Bu da Youtube, Dailymotion gibi sitelerin yasaklanmasının önüne geçip kumar sitelerinin de her ay 1 kez bloklanması durumunu ortadan kaldıracak. Eğer atılması gereken adımlar atılırsa siz sürekli Betsson’a nasıl girilir, Süperbahis’e nasıl girilir veya Bahis sitelerine nasıl girilir derdiyle zırt pırt uğraşmak zorunda kalmayacaksınız.

Diğer taraftan aslında herkes bu yasaklarla nasıl başa çıkılacağını da öğrendi sayılır. Bu sözleşme sayesinde sadece dünyaya nasıl bir Türkiye imajı vermekte olduğumuzu düzeltme şansımız olabilir. Yoksa herkes nereye nasıl ulaşacağını çok iyi biliyor zaten.

Biz Türkiye’nin bu konuda gerekli adımları atacağını hiç sanmıyor ve bu konuda kısa vadede bir iyileşme beklemiyoruz. Umarız haksız çıkarız.